Dubai’de Güçlü Atılım: Türk Yatırımcı Yeni Bölgesel Merkezler Peşinde

Küresel iş dünyasının parlayan yıldızlarından Dubai, Türk yatırımcıların da radarına girmeye devam ediyor. Son olarak bir Türk girişimci, bölgede yürüttüğü projelere yeni alanlar ekleyerek hedef büyüttüğünü açıkladı. Gelişme, Körfez ülkeleriyle ekonomik ilişkiler açısından dikkat çekici bir adım oldu.

---

Orta Doğu’nun Ticaret Üssü: Dubai

Birleşik Arap Emirlikleri’nin en dinamik şehirlerinden Dubai, sadece lüks yaşam tarzıyla değil; aynı zamanda girişimcilik ve yatırım fırsatlarıyla da dikkat çekiyor. Vergi avantajları, hızlı işlem süreçleri, uluslararası serbest bölgeler ve güçlü finansal altyapısıyla Dubai, dünyanın dört bir yanından yatırımcıları kendine çekiyor.

Bu cazibe merkezinde son dönemde etkinliğini artıranlar arasında Türk yatırımcılar da yer alıyor. Özellikle gayrimenkul, teknoloji, sağlık ve perakende gibi alanlarda Türk girişimciler güçlü adımlar atıyor.

Türk Girişimci Yeni Projelere Hazırlanıyor

Dubai’de faaliyet gösteren Türk yatırımcı H.K., uzun süredir bölgedeki ticari faaliyetlerini sürdürüyor. Daha önce lojistik ve gayrimenkul projeleriyle dikkat çeken yatırımcı, yaptığı son açıklamada yeni pazarlara açılma ve yatırım kapasitesini genişletme planlarını duyurdu.

Hedef büyütme kararıyla birlikte gündeme gelen projelerden bazıları:

• Abu Dabi ve Katar merkezli şube açılışları
• E-ticaret tabanlı sağlık ve güzellik ürünleri platformu
• Enerji verimliliği sağlayan modüler yapı sistemleri
• Yapay zekâ destekli müşteri deneyimi çözümleri

Bu projeler yalnızca Dubai ile sınırlı kalmayacak, tüm Körfez bölgesine yayılacak bir stratejinin parçası olarak görülüyor.

Türkiye-Dubai İş Birliğinde Yeni Dönem

Türk yatırımcının hedef büyütme kararı, Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki ticari ilişkilerin geldiği noktayı da gözler önüne seriyor. Özellikle son iki yılda artan diplomatik ve ekonomik temaslar, Türk şirketlerinin bölgeye daha güçlü girişler yapmasını sağladı.

Ticaret Bakanlığı verilerine göre:

• 2023 yılında Türkiye’nin BAE’ye ihracatı 5,4 milyar dolar seviyesine ulaştı
• Türk inşaat şirketleri Dubai’de 60’tan fazla projede aktif rol üstlendi
• Türk restoran zincirleri ve gıda markaları Körfez’de hızla büyüyor

Bu bağlamda Türk yatırımcıların sadece kazanç odaklı değil, aynı zamanda bölge ekonomisine değer katan çözümlerle ilerlediği görülüyor.

Dubai’nin Sunduğu Fırsatlar

Dubai, yatırımcılara sunduğu esneklik, vergi avantajları ve modern altyapısıyla bölgedeki diğer pazarlara geçiş için adeta bir sıçrama tahtası görevi görüyor. İşte bu avantajlardan bazıları:

• %100 yabancı sermaye hakkı
• Kurulumu 24 saat süren şirket modelleri
• Çok sayıda serbest ticaret bölgesi
• Finansal ve hukuki danışmanlık desteği
• Expo 2020 sonrası gelişen inşaat ve teknoloji pazarları

Bu ortamda faaliyet gösteren Türk yatırımcılar, sadece ticari kazanç değil; aynı zamanda marka bilinirliği ve uluslararası iş ortaklıkları açısından da büyük fırsatlar elde ediyor.

Yerli Markaların Dubai’de Yükselişi

Türk girişimcilerin Dubai pazarındaki başarı örnekleri artıyor. Son dönemde adını duyuran bazı sektörler şunlar:

• Türk kahvesi ve gastronomi markaları
• Mobilya ve iç mimari tasarım firmaları
• Yazılım ve IT danışmanlık şirketleri
• Medikal turizm ve estetik klinikleri

Bu firmaların büyük bir kısmı, bölge halkının Türk ürünlerine olan ilgisinden ve estetik anlayışından faydalanarak hızla büyüyor. Ayrıca birçok girişim, Türk dizilerinin ve kültürel ihracatın oluşturduğu pozitif marka imajından da destek görüyor.

Gelecekte Neler Hedefleniyor?

Türk yatırımcı H.K.’nin hedef büyütme kararının ardından yapılacak olan açılışlar ve projelerin, hem istihdam yaratması hem de Türk girişimciliğinin uluslararası alandaki gücünü pekiştirmesi bekleniyor.

Yatırımcının öncelikli hedefleri arasında:

• Körfez ülkelerinde lojistik altyapısı kurmak
• Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki (MENA) pazarlara mobil teknoloji yatırımı yapmak
• Dubai merkezli start-up’larla ortaklık kurarak teknoloji geliştirmek
• Türk ürünlerinin Körfez’deki raf payını artırmak

bu doğrultuda atılacak adımlar, yalnızca bireysel başarıyı değil, Türkiye’nin dış ticaret vizyonuna da katkı sağlayacak potansiyele sahip.