Türkiye’de konut satışları, 2024 yılı itibarıyla son 8 yılın en düşük seviyesine gerileyerek dikkat çekici bir düşüş yaşadı. Ekonomik belirsizlikler, yüksek enflasyon ve artan faiz oranları, konut alımını zorlaştırarak sektörde duraklamaya neden oldu. Uzmanlar, bu durumu hem yerel hem de uluslararası piyasalarda olumsuz yansımaları olabileceği konusunda uyarıyor.
Son verilere göre, 2024 yılının ilk çeyreğinde Türkiye genelinde konut satışları, bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık %18 oranında azalma gösterdi. Bu düşüş, özellikle büyük şehirlerde daha belirgin hale geldi. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerde, konut satışlarının hızla düşmesi, alıcıların konut edinme konusundaki isteksizliklerini ortaya koyuyor. Kiraların artması ve alım gücündeki azalma, potansiyel alıcıların konut sahibi olma hayallerini ertelemesine yol açıyor.
Konut satışlarındaki bu düşüşün bir diğer nedeni de bankaların uyguladığı yüksek faiz oranları. Yüksek mortgage faizleri, özellikle düşük ve orta gelir gruplarındaki alıcıların kredi kullanma isteğini azaltıyor. Bu durum, mortgage başvurularında da önemli bir gerilemeye yol açtı. Alıcılar, artan faizlerin getirdiği mali yükten kaçınmak için konut alımını ertelemek durumunda kalıyor.
Ayrıca, inşaat sektöründeki yüksek maliyetler ve malzeme fiyatlarındaki artış, yeni konut projelerinin hayata geçirilmesini zorlaştırıyor. İnşaat firmaları, artan maliyetler nedeniyle projelerini ertelemek zorunda kalırken, mevcut konutların fiyatları da yükselmeye devam ediyor. Bu durum, alıcıların daha fazla zorluk yaşamasına neden oluyor.
Uzmanlar, konut satışlarındaki düşüşün yalnızca sektördeki belirsizlikleri artırmakla kalmayacağını, aynı zamanda ekonomik büyümeyi de tehdit edeceğini belirtiyor. Yüksek kira bedelleri, dar gelirli ailelerin konut edinme şansını azaltırken, sosyal sorunlara yol açabilir.
Devletin bu durumu düzeltmek için alacağı önlemler ve konut politikaları, piyasanın geleceğini belirleyecek önemli faktörler arasında yer alıyor. Kiracıların ve alıcıların haklarını koruma amaçlı yeni düzenlemelerin yapılması, sektördeki durumu iyileştirebilir.
Sonuç olarak, konut satışlarının son 8 yılın en düşük seviyesine inmesi, Türkiye’nin gayrimenkul piyasası için endişe verici bir durum oluşturuyor. Yüksek faiz oranları, artan maliyetler ve alım gücündeki azalma, piyasanın geleceği hakkında soru işaretleri oluştururken, önümüzdeki dönemde sektörün nasıl şekilleneceği merakla bekleniyor.